Markanızı sıra dışı şekilde tanıtan gerilla pazarlama ve ilginç örnekleri

Tanınmak, tüm ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği alanlarda en önemli meselelerin başında yer alıyor. Güven veren ve çeşitliliğiyle alışverişe yönlendiren bir E-ticaret sitesine sahip olmak da dijital platformda girişimcilerin hedefleri arasında ilk sıradaki yerini koruyor. Fakat aynı esnada online pazarlama dünyasında rekabet de hızla tırmanmaya devam ediyor. Büyük markalar, yeni girişimler, KOBİ’ler, fiziksel mağazalar, dijitalin sunduğu avantajlar dünyasında tanıtım için farklı pek çok yöntem deniyorlar. Bu da hedef kitlenin, rakipler arasında bölüşülmesine, küçülmesine neden olabiliyor.

Özellikle de büyük markalar E-ticaret sitelerinin tanıtımları için önemli bir bütçe ayırırken, küçük işletmeler, yeni oluşumlar ve tanıtıma sermaye ayıramayan yerel markaların bu tanıtımlar karşısında kendi markalarını öne çıkarması oldukça zor gibi görünüyor. Ancak, gerilla pazarlama yöntemleri sayesinde, artık tüm markalar için dijital, yine avantajlar dünyası haline geliyor.

Peki, gerilla pazarlama ile hangi yöntemler markaları hedef kitlesiyle doğrudan buluşturuyor? Büyük markaların ayırdıkları bütçe karşısında, gerilla pazarlama sayesinde diğer işletmelerin nasıl şansı olabiliyor? İşte gerilla pazarlama hakkında bilmeniz gerekenler…

Gerilla pazarlama nasıl ortaya çıktı?

1984 yılında ortaya atılan bir pazarlama taktiği olan gerilla pazarlama günümüzde tüm agresifliğiyle kendini gösteriyor. Küçük bütçelerle hedef kitleyi şaşırtacak yaratıcı pazarlama faaliyetleri olarak tanımlanan bu pazarlama yöntemi, yapılan çalışmanın şok etkisi yaratması ve paylaşma isteği uyandırması amacına hizmet ediyor.

Şaşırtıcı tişörtler, broşürler, mektuplar ve bunlar gibi fiziksel materyallerle yola çıkılan gerilla pazarlama serüveninde, dijital ortamlarda Sosyal Medya paylaşımlarına kadar gelindi. Bu durum, dünyanın bir ucundaki yerel bir markanın, dünyanın diğer ucuna kadar tanıtılmasına aracı oldu.

Gerilla pazarlamanın en cazip ve etkili yöntemi viral pazarlama, Sosyal Medyada şimdiye kadar pek çok marka, dernek ve vakıf açısından beklenenin belki de çok üzerinde birer etki oluşturdu. Bu nedenle, zaten güçlü olan Sosyal Medyayı, iyi bir kampanya ile doğru kullandığınız takdirde, E-ticaret işinizi geliştirebilirsiniz.

Sosyal Medyanın sarsılmaz gücü

Siz de markanızın rakiplerinin önüne geçmesini, müşteri potansiyelinizin artmasını isteyen girişimcilerden biriyseniz, bunun için her ticari oluşumun başvurduğu gibi hedef kitlenizi Sosyal Medyada aramaya başlayabilirsiniz. Onları kampanyalardan haberdar edebilir, yeni ürün ve kategorilerinizi hedef kitlenizle buluşturabilir, müşteri çekmenizi sağlayacak küçük çapta yarışmalar, anketler ve daha pek çok cazip yöntemle, doğru etiketleri kullanarak takipçilerinizi hızla artırabilirsiniz.

Bunu yaparken, özellikle paylaşımlarınızda kaliteli ve orijinal içeriğe yer vermeniz, takipçi sayınızla birlikte etkileşimi de artırmanıza yardımcı olur. Böylece, markanızın sayfası üzerinden yapılan paylaşımlar, marka bilinirliğinizin de artmasını sağlar.

ALS hastalığı ve “Bir kova buz” kampanyası

Geçtiğimiz dönemlerde, beyin ve omur nöronlarına zarar vererek kasları güçsüzleştiren bir hastalık olan ALS’ye dikkat çekmek üzere bir akım başladı. Bir kova buzu başından aşağı doğru döktükleri videolarında, 3 arkadaşlarına daha meydan okuyarak ve ALS hastalığına dikkati çekerek bir anda milyonlarca insana ulaşıldı.

Tüm Sosyal Medya kanallarında kullanıcıların büyük oranda destekledikleri bu sosyal sorumluluk projesi ve aynı zamanda viral kampanya, en başarılı gerilla pazarlama girişimlerinden yalnızca biriydi.

Dove “Güzel hissetmek senin elinde” kampanyası

Dove, bir alışveriş merkezinin girişinde ilginç bir çalışma için kollarını sıvadı. Yanyana iki giriş kapısı vardı, bu kapılardan birinin üstüne “Güzel”, diğerinin üstüne “Ne güzel ne de çirkin” tabelası asıldı. Dove’un hedef kitlesi olan kadınlara bir seçim hakkı sunuluyordu. Kadınların bir kısmı “güzel” yazan kapıdan girerken, bir kısmı da özgüveni yeterince yüksek olmadığı için diğer kapıya yöneliyordu.

Bu çalışma kadınların kendilerini ve güzellik kavramını sorgulamaları için iyi bir fırsat yaratması bakımından oldukça ses getirdi. Ve beklendiği gibi paylaşım rekorları kırdı. Paylaşanların çoğu elbette kadındı.

“Bu elbise ne renk?” ile Roman Originals’ın büyük başarısı

Sosyal Medyada insanlar “the dress” etiketiyle günlerce, bir fotoğrafa bakıp, mavi ve siyah mı, altın rengi ve beyaz mı; bunu konuştular. Öyle ki dünyaca ünlü yıldızlar da bu konuda fikir ayrılığına düştü; takipçilerin bu tartışmalarına onlar da dahil oldu.

Oysa ki söz konusu ürün, Roman Originals adlı bir İngiliz markasının, belki de fotoğraf ortaya çıkana kadar pek çok kişinin fark etmediği, 50 Euro’luk bir tasarımıydı. Viral fotoğraf dünyanın dört bir yanına dağıldıktan sonra, elbisenin popülaritesi marka bilinirliğini küresel platforma taşıdığı gibi satışları da bir anda yükseltti. Her açıdan, hiçbir maliyeti olmayan bu hamle, Roman Originals için bir zafer niteliği taşıdı.

Sizin de E-ticaret markanız adına başarılı bir gerilla pazarlama çalışması yürütmeniz için büyük bütçeler ayırmanız gerekmiyor. Herkesin katılabileceği, eğlenceli, şaşırtıcı ve elbette markanızla bağdaşan bir kampanya bulmanız yeterli. Ayrıca, hedef kitlenize en sağlıklı şekilde ulaşmanızı sağlayacak bir teknik altyapı ile E-ticaret sitenize yepyeni bir soluk kazandırabilirsiniz. Bunun için hemen Web Atölyesi’a tanışın. Web Atölyesi’nin akıllı E-ticaret paketlerini inceleyebilir, ücretsiz demo paketi ile E-ticaret hayatına hemen adım atabilirsiniz.